Reklam

Twitter

 

4 Kasım 2011 Cuma

'Carvalhal'ın yardımcısı Q7 mi?'


Dün Beşiktaş ile Dinamo Kiev arasında oynanan Avrupa Ligi maçıyla epey uzak kaldığım tribünlere dönüş yapmış oldum. Dün her anlamda çok keyifli geçen maçtan izlenimleri paylaşayım...

Seyirci 'DJ uyuma Hakan Peker çalsana... Ateşini Yolla Bana'  bir klasik haline gelen tezahüratıyla kendini maça ısındırmaya başladı... Takımların seremoniye çıkmasıyla birlikte başlayan o inanılmaz atkı şov gerçekten görülmeye değer bir görüntüydü. Özellikle Ukrayna takımının futbolcularını bu şov sırasında takip ettim. Onlarda bu görüntü karşısında etraflarına büyülenmiş gibi bakıp durdular.




Maçın benim için en dikkat çeken yönü Quaresma'nın saha içinde Carvalhal'ın yardımcısı gibi görüntü çizmesiydi. Maç boyunca hep hocanın yanına gelip takımın yaptığı yanlışları hocayla paylaştı. Bu hareketi Beşiktaş için gerçekten olumlu bir gelişme. Hatta ikinci yarının sonlarına doğru Almeida'nın oyundan çıkması için hocanın yanına geldi. Carvalhal'a Almeida'nın ilk yarıda Hilbert'in çektiği sert şutunun kafasına gelmesiyle yaşadığı sakatlığı hocaya hatırlattı. Bu arada hocayla her konuşmaya geldiğinde içtiği suyu isteyen taraftarları kimi zaman kırmadı.

Ne olursa olsun taraftarın göz bebeği olan yıldız oyuncu dün diğer maçlara nazaran daha takım oynuna yatkın gözüksede bana göre bazı şeyleri hala eksik yapıyor. Ne ilk yarıda Hilbert'le beraber oynadığı sağ kanatta ne ikinci yarının büyük kısmında İsmail'in önünde oynadığı sol kanatta yeteri kadar defansa yardım etmediğini düşünüyorum. Quaresma'nın bu açığını ilk yarıda Ersnt ikinci yarıda ise Veli kapatmaya çalıştı.

Dün takım olarak çok iyi bir oyun ortaya koyan Beşiktaş'da en çok parlayan isim ise Veli'ydi. İnanılmaz bir enerjiyle oynadı hem ofansif hem defansif oyunu dün tam anlamıyla çok iyi becerdi. Maçın sonlarına doğru o kadar koşmasının sonucu olarak biraz yoruldu ve basit hatalar yaptı ama Carvalhal'in Guti ve Fernandes'i kadroya almadığı bu dönemi çok iyi kullandı.

Beşiktaş'ın en büyük sorunu ise ortadan topu hücüma götürecek bir oyuncunun olmaması. Tüm oyunu kanatlar aracılığıyla oynamak bir yere kadar. Almeida'nın o boş koşularına top atacak bir adamın olmaması çok büyük eksiklik.


Maçın son dakikasında yaşanan heyecan ise bu maçın unutulmazlar arasına sokmaya yeter de artar bence. Şu anda tüm yabancı basında o görüntüler paylaşılıyor ve Beşiktaş'ın kale önünde ördüğü duvardan bahsediliyor. O yaşanan 15 saniye bile Beşiktaş'ın bu maçı kazanmak için ne kadar hırslı ve kararlı olduğunu gösteriyor.

Özellikle bu pozisyon sırasında aldığı top darbesiyle kötüleşen İsmail'in basın tribünü önünde yaşadığı acıyı ve sonrasında kusması herkesi korkuttu. Maç sonunda takım otobüsüne binerken bir hayli halsiz gözüküyordu.

Basın toplantısında ise Dinamo Kiev'in hocası Yuri Semin'in Beşiktaş'ı galibiyetten dolayı kutlarken bunda en büyük payın taraftarın inanılmaz coşkusu sayesinde olduğunu es geçmedi. Carvalhal'de zaten basın toplantısına oyuncularının ve taraftarın bugün bir bütün olarak inanılmaz bir takım olduğunu belirterek başladı. Bu arada basın toplasında Ukrayna ve Türk basınına yardımcı olmak için çeviri yapan arkadaşın olaya uzak olması özellikle Ukraynalı meslektaşlarımızı sinir etti.

Savaş Sarıdağ





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...