UEFA Avrupa Ligi’nde çok zor bir gruba düşmüş olmasına rağmen, gruba iyi bir başlangıçla giren Beşiktaş, yine son dakika hüsranı ile döndü Türkiye’ye. Yine son dakika diyorum çünkü bana göre Stoke City maçında yenilen penaltı golü de bana göre bir sondaki sürpriziydi.
Üst üste sürprizlerle ligde ve Avrupa’da kan kaybeden Beşiktaş, Ukrayna’dan bir puanla dönse her şey güllük gülistanlık olur muydu orası net değil. Bana göre ne yapılacaksa yapılsın Beşiktaş bir an önce takım olsun. Bunda da baş sorumlu Carlos Carvalhal’dır.
Ligde yedinci haftaya Avrupa’da grup maçlarında yarıya geldik Beşiktaş hala takım olacak. Bu kadronun yarısından çoğu geçen seneden kalma bir kadro. Bu süreçte takım olma yolunda bir miktar ilerlenmesi lazımdı ama demek ki takım olmanın dışında başka problemler de var. Bunun çözümlemesini de tabi ki teknik patron yapacak. Hazır hem lig hem de Avrupa için treni kaçırmama fırsatı varken.
Kiev seyahatinin Beşiktaş dışında benim dikkatimi çeken bir başka yönü ise Ukrayna’nın futbol organizasyonları için çok çok geride olması. Biz basın mensuplarına sürekli problem çıkartan, basın toplantısına beş metrelik yerden gitmek varken neredeyse bütün stadın etrafını dolaştırarak basın toplantılarına yetişmemek bizim için ayrı bir işkence oldu.
İnanın çok merak ediyorum… Ukrayna, Polonya ile birlikte 2012 Avrupa Şampiyonası’nı nasıl organize edecek. Valeriy Lobanovski Stadı’ndaki bozuk organizasyonu, gördükten sonra bu konuda şüpheye düştüm. Para bile bozdurmak zulüm geliyordu insana.
Bir döviz bürosu Ukrayna pasaportumuz yok diye paramızı bozmadı. Elde çantalarla gecenin bir vakti para bozduracak yer arıyorsunuz. Nereye gitseniz mahkeme gibi suratlar.
Artık Türk olduğumuzdan mı, yabancı olduğumuzdan mı anlamadım ama bir an önce Kiev’den ayrılmak için can attık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder