Reklam
19 Kasım 2011 Cumartesi
Yaşasın futbol
Yine bir derbi haftasına giriyoruz Beşiktaş-Galatasaray maçıyla…
Kim bilir Türk futbolundaki kaçıncı derbi.
Hiç önemi yok istatiksel bilgilerin.
Zaten oldum olası da futbolda bu tür istatistikleri hiç sevmem.
Yok o oradan şu kadar orta yaptı yok bu buradan şu kadar isabetli pas gönderdi.
Yakında golü ve kaleleri de kaldırırlar, ve neredeyse bilgisayar oyunundaki Hugo gibi bonus toplayan futbolcuları seyrederiz artık.
Son oynanan Beşiktaş-Fenerbahçe derbisi beni bu play station kültüründen uzaklaştıran ender derbilerden biri olmuştu.
Endüstriyel futbol hapishanelerinden firar etmiş, gerçek futbolcuların ortaya koyduğu gerçek bir futbol şölenine tanık olmuştum İnönü’de.
Her zaman söylerim maçları maç yapan taraftardır. Ateşli bir mekanizmada tetiği çeken eldir taraftar.
Beşiktaş’ın, Fenerbahçe ile oynadığı o gecede hem maç öncesi hem maç sırası hem de maç sonrasında taraftarın deprem ve derbi organizasyonu maçı çok farklı mecralara götürmüştü.
Ben yarın akşam da gerçek anlamda bir derbi seyredeceğime inanıyorum.
Beşiktaş, Galatasaray karşısında tıpkı Fenerbahçe maçında oynadığı gibi oynayacaktır. Taraftar da tıpkı Fenerbahçe ve Liverpool maçlarında olduğu gibi olacaktır.
Üstelik yarın Beşiktaş’ta, Kartal Heykeli’nin açılışı ile Van’a yapılacak ikinci yardım ve Çarşı’nın soyunma eylemi gecenin farklı renkleri olacaktır.
Futbolun, centilmenliğin ve yardımseverliğin kazandığı bir gece olacak.
Kazananın çok şey kazanacağı kaybedenin ise sadece üç puan kaybedeceği bir gecede iki kulübün başkanı derbiyi yan yana seyredecek, tribünlere dostluk mesajları verecek.
Yaşasın futbol diyerek herkese iyi derbiler diliyorum.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
rakip takım seyircisi olmayan derbi derbi değildir.
YanıtlaSil