Reklam

Twitter

 

14 Temmuz 2012 Cumartesi

"Ersan Gülüm söylüyor: Everybody dance now


SERDAR SARIDAĞ
BBG evlerindeki yarışmalarda günler geçtikçe insanların nasıl kafayı yeme belirtileri gösterdiği ve sinir katsayısının zirvelerde gezindiğini hepimiz çok iyi biliriz. Türkiye’de gösterilen ilk bölümlerinde birbirlerini tanımayan insanların kapalı bir dünyada, birbirlerine ne kadar hoşgörü gösterebilecekleri açıkçası benim yarışmanın merak ettiğim bölümüydü.
Hoşgörünün zerresini bünyesinden geçiremeyen bir eşref-i mahlukatın bütün ömrü kendi kendisini yemesiyle geçer. Bu nedenle bu tür kamp niteliğindeki yarışmalardaki hoşgörüsüzlerin, TV ekranlarının başındaki ergenler tarafından örnek alınmaması için az dua etmemişimdir. Hoşgörü ve teselli gibi birbirlerini tamamlayan unsurları bünyemizde bulundurmak, en önemli insani özelliğimizdir. Doğuştan vardır kullanılması kişilere bağlıdır.

Beşiktaş’ın, Avrupa kampı da benim açımdan bir nevi yarı açık BBG evi gibi. Tabi ki biri onları gözetliyor ama bu biz gazeteciler değiliz. Onları gözetleyen Samet Aybaba ve ekibi. Biz sadece futbolcuların antrenman sahasındaki performanslarını görebiliyoruz. Kameralara oynamaların olmadığı ve hoşgörü ile tesellininin kol kola dans ettiği bir ortamda Veli’nin, kasığındaki ağrıları nedeniyle Fernandes’in yanına giderek onu teselli etmesi arkadaşlığın ne boyutta olduğunun en güzel örneği.

Mustafa Pektemek’in, karşılaşmayı yöneten kondisyonerlerden birine maçtan sonra isyan etmesi karşısında Manuel’in gelip Mustafa’ya kafasını tutarak sarılması da bu akşamki idmanın güzel görüntülerinden biriydi.
Evet kampta günler geçtikçe herkes biraz daha sinirli olabiliyor ama hoşgörü ve teselliyi bünyesinde bulunduran bir Beşiktaş’ta böyle şeyler hiç önemli değil tabi ki. Hele antrenman sonrasında kramponlarını temizleyen Ersan Gülüm’ün “Şişşşşt, şişşşşşt, sakin ol. Sinirlerine hakim ol” şarkısının ardından ortamı neşelendirmek için “Everybody dance now”u patlatması bu Cumartesi akşamı bizim bile kanımızı kaynattı şu soğuk Avusturya kasabasında.
İçimizi ısıtan sadece Ersan Gülüm’ün şarkıları değildi. Antrenmanda üç gol atan Mehmet Akyüz’ün performansı da Ersan Gülüm’ün kulağımızın pasını silen şankılarından sonra gözlerimize seyir zevki çektiren bir diğer güzel gelişmeydi. Hafız lakablı Mehmet Akyüz’ün üçüncü golünden sonra NTV’den Hakan Gündoğar “Çatala giden golü gördünüz mü hala çataldan çıkarmaya çalışıyorlar” şeklinde yorumu hiç de abartılı değildi.

Antrenmanı izleyen gurbetçilerin getirdiği ev böreklerini yiyerek seyrettiğimiz akşam idmanı yazlık sinemalarda seyredilen filmler tadındaydı. Küçükken olduğu gibi mahallemizde maç seyreder gibiydik sanki. Birazdan annem pencereden “Serdar gel eve artık yemek hazır” diye bağıracak gibi geldi bir an bana. O an Merctan Demirer, Mertcan Aktaş, Mehmet Akyüz, Oğuzhan Yakup ve Olcay Şahan’ı biraz daha seyredim de öyle giderim eve diye düşündüm.

Gecenin öne çıkan bu isimlerin yanı sıra Kadir Arı, Beraat Çetinkaya ve Necip Uysal da göz dolduran diğer isimlerdi.

Hafif sakatlıkları nedeniyle akşamki idmana katılmayan Veli, Muhammed ve Hasan’sız antrenmanda Samet Ayaba ile yardımcısı Recep Çetin’in sahayı ve oyuncuları göstererek fiskos diyalogları, hiç şüphesiz yeni sezonun taktik ve sistem temellerini oluşturan ilk ayak üstü toplantılarıydı. Her güzelim harekete “Bravo” çekerek oyuncusunu motive etmeye çalışan Aybaba ortada sıkışan topu sürekli kanatlara verilmesini istedi. “Oyunun yönünü değiştirin beyler” talimatı hiç düşmüyor dudaklarından. Topun oyunda durmasını istemiyor. Topun koşturulmasını istiyor. Hakemin düdüğü dışında duran top istemiyor. Halk arasındaki gibi “tık tık tık” bu kadar.

Günümüz futbolunda topun artık durmadığını çok iyi bilen Samet Aybaba’ın asıl sistemi bu olacak gibi.
Beni artık bu kampta kıran kırana geçen akşam idmanları kesmiyor. Bünye artık maç görmek istiyor doğal olarak. Eminim futbolcular da bu konuda benim gibi sabırsız ve heyecanlı. Hatta benden daha çok. Klagenfurt ile oynanacak olan ilk hazırlık maçında gençlerin performanısını ben buradan sizler BJK TV’den izleyebileceksiniz. Ben de elimden geldiği kadar twitter üzerinde sizlere çıplak gözle gördüklerimi aktaracağım.
Bu gecelik bu kadar.
Biri Bizi Gözetliyor sendromu yaşamadan kendimi odadan dışarı atmam lazım.

Yarın akşamki antrenmandan sonra görüşmek dileğiyle, herkese iyi geceler…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...