Reklam

Twitter

 

5 Temmuz 2012 Perşembe

Aybaba: Gençleri ben de tanımıyorum!


Sezon öncesi hazırlıklarını yıllardır Avusturya’dan yapan Beşiktaş’ın bu tercihine her zaman şapka çıkarmışımdır. İnsanın gözünün görebildiği kadar her yer orman. Gökyüzüne baksam bulutlar yerine sanki çam ağaçları göreceğim. Bol oksijenli ortamda kuş cıvıltılarına kendinizi kaptırdığınız zaman aklınıza ne futbol geliyor ne de Beşiktaş. Bir ara gökyüzüne bu düşünceler içerisinde dalmışken, tepemizde süzülen Kartal’ı gördüğümüzde Beşiktaş için Klagenfurt’ta olduğum aklıma geldi.

14 gün boyunca konaklayacağımız yeri bulmak, takım oteli ve idman sahalarıyla tanışmak için Beşiktaş’tan bir gün önce geldiğimiz Klagenfurt şehrinin Bad Kleinkirchhem kasabasındaki sessizlik, Beşiktaş’ın gelmesiyle bir anda bozuldu. Klagenfurt Havalimanı’na gittiğimizde kafede oturan ve Alman aksanıyla Türkçe konuşan arkadaşın Olcay Şahan olduğunu kimimiz çok sonra anladı. O da bizim gibi takım uçağını bekliyordu kafileye katılmak için.

Takım uçağı 3 saat rötardan sonra Klagenfurt’un uzun pistine indikten sonra hep beraber takımın konaklayacağı otele doğru yol aldığımızda o 34 derecelik hava bir anda yerini dolu yağmuruna bırakmıştı. Abartmıyorum camları kırılmasın diye yol kenarındaki ağaçların altına arabalarını çekenleri gördüm. Yağan yağmurun iki damlası çay bardağının yarısını dolduracak cinstendi.

Macera dolu bir yolculuktan sonra takım oteline vardığımızda futbolcular yorgun gözüküyordu. Fakat akşam idmanında tam aksi bir durum ortaya çıktı. Hele idman sonundaki çift kalede gençlerin ilk günkü hırsı Samet Aybaba’yı memnun etmişti tabi. Biz gazeteciler bile çoğunu yeni yeni tanıyoruz. Bu durumu Samet Aybaba’ya anlattığımızda “Ben de tanımıyorum” şeklinde esprili bir yanıt verdi. Tam güldüğümüz sırada hoca araya girerek “Ben onları işte bu sahada tanıyacağım. Onlar kendilerini bana tanıtacak. Tüm Türkiye’nin onları tanıması lazım” şeklinde çok doğru ifadeler kulandı.

Kimileri Beşiktaş’ın bu kadar gençle yeni sezona hazırlanmasını yanlış bulabilir ama şu bir gerçekki o gençlerin böyle kamplara ihtiyacı var. O gençler böyle kamplardan sonra belki Fernandes gibi isimlerle kader birliği yapacak. Hoca onları kampa götürerek onlara ne kadar güvendiğini gösterdi. Şimdi sıra o gençlerde.  Haydi Muhammed, haydi Atınç, haydi Sezer ve adını saymadığım diğer genç Kartal’lar.  Belki de içlerinizden bir kaçınız 50 yıl sonra efsane olarak anılacaksınız ama şu kampa katılmayı sadece rüyalarında gören yüzbinlerce genç var bu ülkede. Bunu asla unutmayın.

Serdar SARIDAĞ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...