"Batuhan ben 16 yaşındayken köyde inek otlatıyordum ama sen kamptasın'

SERDAR SARIDAĞ

İri yarı olmasına rağmen kendisinden daha kısa olan stoperin arkasına saklandığı anı hala gözlerimin önünde...
Belki rakip takımın kalecisi arkasına saklandığı stopere geri pas atar da o stoperden önce topu kapar gol atabilirim diye düşünmüştü. Kalecinin onu görmemesine imkan yoktu. O devasa yapısıyla anca bir kamyonun arkasına saklansa gözükmezdi. Ama yinede ondaki bu kurnazlık bende ayrı bir hayranlık uyandırmıştı. Beşiktaş'ın yıllar öncesinde Avusturya'nın Loipersdorf kasabasındaki bir hazırlık maçında Batuhan Karadeniz işte böyle bir uyanıklık peşindeydi. O dönem teknik direktör Ertuğrul Sağlam, menajer ise Sinan Engin idi.

Hiç unutmam antrenmanda şut çalışması yapan Batuhan'ın bir şutu idman sahasının arkasındaki bir evin bahçesinin çitlerinin kırılmasına neden olmuştu. Hatta Sinan Engin "Oha Batuhan evi kırdın neredeyse" demişti. Çok güçlüydü ki bizzat ben şahit oldum. Gazetecilerin futbolcuları, futbolcuların da gazetecileri idman sahasındaki hortumlarla ıslattığı bir antrenman sonunda bu kas yığını adamın elinden kurtulamamıştım maalesef. Beni o halde gören Ertuğrul Sağlam "Üzülme Serdar dünkü idman size kapalıydı aynısını bana da yaptılar" diyerek teselli etmeye çalışıyordu.

Yaşı 16 olmasına rağmen o dönemki kampın en popüler ismiydi Batuhan Karadeniz. Ricardinho ile Delgado'nun papucunu dama atmıştı popülerlikte. Oda arkadaşı ise kaptan İbrahim Üzülmez'di. Sinan Engin onu emektar kaptana teslim ederek gözünü arkada bırakmamıştı. Kamp yapılan otelin lobisinde İbrahim Üzülmez'in, Batuhan'a verdiği nasihatlara tanık olmuştum. "Bak oğlum. 16 yaşındasın Beşiktaş'ın A takımı ile kampa gelmişsin. Bunun değerini bil. Türkiye'de kaç kişi 16 yaşında Beşiktaş kampına katılabilir. Ben 16 yaşındayken köyde inek otlatıyordum ama sen kamptasın' sözlerini insan nasıl unutabilirki.

Mustafa Denizli döneminde Beşiktaş'tan gidişine çok üzülmüştüm. Avrupa'da bu boyda kaç tane santrafor varki de Beşiktaş bu genç yeteneğe kapıyı gösteriyordu. Var demekki Denizli'nin bir bildiği diyerek Batuhan'a veda etmiştik. "Beşiktaş'a tekrar döneceğim" demişti ama 5 milyon euro bonservis bedeliyle döneceğini söylemişti. Evet dediğini yaptı ve Beşiktaş'a geri dön ama söylediği bedelle dönmedi. Bana göre istikrarı yakalayabilse 10 milyon euro paraya bile dönebilirdi. Ama işte o patlamayı tam anlamında yapamadı.

Artık Beşiktaş'ın başında Samet Aybaba var. Ayrıldığı dönemdeki kadaro yapısına göre çok daha farklı bir Beşiktaş var bu sene. Bir yanda Fernandes bir yanda Oğuzhan ve Olcay. Birlikte oynatılırsa yanında Almeida da olacak. Taraftar, camia ve medya sahip çıkarsa ikinci bir Hakan Şükür çıkarma şansına erişebilecek bu topraklar.

Ben hem Batuhan hem de Beşiktaş adına çok umutluyum bu transferden. Aslında ben o umudu Ertuğrul Sağlam döneminde Gaziantepspor deplasmanında son dakikalarda oyuna girerek attığı golden sonra hissetmiştim. Son dakika golüyle Beşiktaş galip gelmişti ve onun haklı sevincini çekmek için foto muhabirleri müthiş bir depar atmıştı. İşin en komik yanı ise Batuhan oyuna girmeden önce kale arkasında ısınırken yanındakilere "Hoca Bobo'yu çıkarır ben girerim golü atar işi bitirim" demişti. Dediğini de yaptı. Çünkü özgüveni İlhan Mansız'dan eksik değildi. Onu kral yapacak olan şte bu özgüveni. Yoksa saklanırmıydı o kendisinden kısa stoperin arkasına.
Hoşgeldin Batuhan Karadeniz..