Reklam

Twitter

 

26 Temmuz 2012 Perşembe

Karşıyaka'nın hayalleri ve gerçekleri



DENİZ BİRİCİK
İşte bu iki sihirli kelime Karşıyaka'nın 16 yıllık Süper Lig hasretini o kadar iyi özetliyor ki... Sezon öncesi kurulan toz pembe dünyadaki hayaller, sezon sonunda karşılaşılan acı gerçekler. Her sezon aslında bir öncekinin kopyası...
Yapılan onca transfer...
Silbaştan kurulan kadrolar...
Harcanan milyonlarca liralar...
Camiaya verilen ucu bucağı olmayan umutlar ve popülist hedefler...
Senaryonun sonu ise hep hüsran...

Çok uzağa, yıllar yılı gerilere gitmeye gerek yok. 1912'de kurulan Kaf-Kaf, 1. Lig tarihindeki en kötü sezonunu geçen yıl yaşadı. Yıllar yılı süren yanlış politikalar, KSK'yi uçurumun kenarına kadar getirdi. Tam da 100. yılını kutladığı sezonda, averajla ligde kaldı. Dile kolay 100. yıllık çınar az kalsın ligden düşüyordu.  100. yılda şampiyonluk için harcanan milyonlarca lira kulübü borç girdabının iyice içine soktu. Geride 20 milyon TL borçla kalan Kaf-Kaf'ın maddiyata dayalı futbol endüstrisi içerisinde eli kolu da iyice bağlanmış oldu.

İşte tam bu sırada... Kongre öncesinde herkesin 'Biz yokuz' dediği kritik anda Cihan Büyükoral, 'Biz varız' diyerek, göreve soyundu. İlk defa Onursal Başkan Selçuk Yaşar'ın desteklemediği bir aday başkan seçildi. Kongre Karşıyaka tarihinde devrim olarak geçse de kısa sürede maddi kaynaklı krizler patlak verdi. Yani devrim ters etki yaptı. Karşıyaka, büyük acılarla geride bıraktığı sezonun ardından, yine ciddi sorunlarla karşı karşıya kaldı. Kongrenin üzerinden 1 ay geçmesine rağmen yönetimden pek ses seda çıkmayınca önce 'Neden icraat yok' sesleri, ardından 'Yönetim istifa' isyanı geldi. Ve kısa sürede yöneciler birer, ikişer istifa etti.

Ardından Yücel İldiz krizi... Maddi sorunlar nedeniyle transferde adım atılmayınca İldiz, 'Sezona bu şartlarda başlayamam' diyerek sezon açılışına 1 gün kala istifa etti. Profesyonel bir futbol adamı olarak haklıydı da..

Köklü değişimler sancılı olur. Karşıyaka da bu değişimin faturasını 1 ayda çok ağır ödedi. Ama tüm bu yaşanan krizlerin tek bir sebebi vardı, ekonomi. Yaşar Holding'in verdiği sponsorluk desteği, kulübü bir nebze rahatlatsa da aslınca camia çok önemli bir gerçeği çok kısa sürede fark etti ve en büyük korkusuyla yüzleşti:
Ya bir gün Yaşar Holding olmazsa...

Selçuk Yaşar'ın maddi desteği olmadan Karşıyaka'nın nefes alması o kadar zor ki. Kaf-Kaf, Yaşar'ın kıymetini bu sefer yaşayarak öğrendi.

İşte tam bu noktada sadece Karşıyaka'nın değil İzmir'in büyük bir sorunu ortaya çıkıyor; maddi kaynak. Altınbaş Holding'in satın aldığı Göztepe dışında İzmir'deki hiçbir kulübün düzenli gelir elde edeceği bir yatırımı yok. Her sene biraz daha borca batan İzmir kulüpleri, bir türlü kendi maddi kaynağını yaratamıyor. Hele üstüne kötü yönetimler ve yanlış transfer politikaları da eklenince iyice borcun içerisine giriyor ve İzmir'in de iki yakası bir türlü bir araya gelemiyor. Girdap, gittikçe büyüyor ve İzmir futbolunu da içine çekiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...